Derlemeler
Böyle bir terazi işte
Senin gözünden sakınıp koruduğun hisler
Onun kefesinin ilk feda edilecek pirinci,
Onun değerli eşyalarının
Senin kefende yeri bile yok.
Tadını alamıyorsun, çünkü yapamıyorsun.
Ulaştığın bu liman seni daha fırtınalı yerlere çağırıyor.
Ne yaparsan yap başaramıyorsun gibi
Fakat her molanda, karşılaştığın insanlar, senden çok daha gerideler
Senin fazlan var ve bu fazlalık bir eksiklik
Zorla uyumaların zorla yaşamaların bu yüzden
Bundan sebep kendini yiyip bitiriyorsun.
Ama o yılan döngüsü asla son bulmuyor.
Çünkü eksiksin;
Bu cümleyi dile getirmediğin sürece ise anlamıyorsun
Kelimelere sığınman bu yüzdendi.
Sanırdım ki anlatınca, yazınca anlaşılırım.
Ama asıl kendimi anlamak için yazmam gerekiyormuş
Her şey benim içinmiş
Benim bu noktaya gelmem buna sebepmiş
-Çözümü bulacaksın-
İnancını kaybetmemen gerekiyor.
Asla olmaz dediğin şeyleri
Yine en başından yaşıyorsun
Ve hatalarına basmadan yaşıyorsun
Çünkü öğrendin
Öğrendiğini biliyorsun ya
Daha da kazanacaksın.
Endişelenmeyi unutmalısın artık
Sonunda aradığın limanın yolunu buldum artık.
Sana karanlığa boğulmuş ve onunla yoğrulmuş kelimeler cümleler ve hikayeler getirmek istemiyorum.
Fakat ister alın yazısı ister yazgı istersen kader de ki inanan birisi için hepsi aynı sokağa çıkan farklı yollardır.
Asla istedikleri gibi, istediğin gibi olmayacaksın doğduğun ve fark ettiğin andan itibaren o yol senin için dönülmez bir noktaya geldi.
Bundan sebep kıvrılan her hikayenin sonunda boğulan ipler seni boğar hale geliyor.
Bu söylemleri bir uyarı olarak algılayabilirsin zira benim niyetim sadece içini yakıp kavuran bu acıya bir açıklık bir aralık koyabilmek.
Onlar bu dalgaları köpürmüş limanların
Neşeyle kahkahalar atan bu şehir insanlarının
Seni nerelere getirdiğini asla bilemeyecekler.
İçini gösteren bir ayna
Asla var olmayacak
İçindeki son umut zerresi ölene dek
Ölmekten kastım senin onu öldürmen ki ya sen bu dünya için öldüreceksin.
Ya da bu dünya yaşadığın değişimin son noktası olarak onu öldürmeye seni zorlayacak
Ve bu cinayet
Gene her değişimin gibi
Kimse tarafından bilinmeyecek.
Ve emin ol ki anlaşılmayacak da
İnsanlar bakıyorlar
Duyuyorlar ama yaşamıyorlar
Bastıkları toprağı aldıkları havayı soluklarındaki değerleri
Görmek istemiyorlar
Senin çağının getirdiği kural da bu işte
Değişenlerdensin
Ve bu çağın değişeni olarak görevin ve ödevin sadece ve sadece
Yaşamaya tutunmak
Kendi içinde çıkardığın anlamlar
Onların kelimelerinde bir yer bulamıyor
Onlar bu diyarların
Savaşların ve yağmurların ardında kalmış köşeleri
Görmemek üzerine yaşıyorlar
Sıkışıp kaldığın bu zamanın değerlerini öğrenmek zorundasın
Elçi olmanın kuralı dokunulmazlık olabilir elbet
Fakat ipin ucunda ölüm var idiyse bundan çekinecek de değilim
Kendin olmak için yapman gereken fedakarlık cümlesinin zihnimdeki odalarda yankılanmasını seyrettim bir süre
Bu süre süregelen zamanda dakikalarla anlatılıyor
Oysa benim için seneler geçti
"Kendinden şüphe etmeyeceksin"
Bu cümle travmalar ve acılarla yoğrulmuş hafızamda zonklamaya başladı
Cümleyi keşfetmiş olmanın getirdiği bir düzeye geçtim artık
Bu kapıyı hep kapalı tutacağıma eminim
Ama bu evvela kapının zorlanmayacağı anlamına da gelmiyor elbet
Zira bir yol varsa bu yolun mutlaka yolcuları da mevcut olacaktı.
Yorumlar
Yorum Gönder