L.S:

 Efendiler,

bu gözlerimin önünü dolduran görüntü 

Belki de çeyrek asırı devirmiş olduğu her yerinden belli koyu kahve ve uygunsuz

kırmızı minderli bir koltuğa saatlerimi ayırmış olmamdan geliyor.


Kaldırımların üstünde kendiliklerinden korkak adımlar atan insanların yanından geçiyorum.

İçimde taşımaktan korktuğum bir öfke var.

Öyle bir öfke ki hemen hemen

gittiğim her liman 

bakıştığım her eşya ve konuştuğum her insana taşıyorum bunu.

Sanki bunu bir eziyetmişcesine yapıyorum.

Ahaliye soracak olursak eğer

bundan keyif aldığım bile düşünülebilir elbet.

İçimde yer ettiği 

yakıp yıktığı her evi, her insanı anlatmak için kelimeleri kullanamıyorum bile.

Beni perişan ediyor ve ben artık kaçamıyorum.

Duraksam ne kelime ben artık duruyorum.

Yorumlar

Popüler Yayınlar