Bir ayna hayali
Gözlerin geliyor gözlerimin önüne
Bir boğuk yeşillik buluyorum orada
Kan ve gözyaşı karıştırıyoruz onlara
Çünkü
Sana gelen yolların önüne
Tanklar, et yığınları ve taburlar koydular
Senin yoluna giren herkesi vurdular
Bilinse idi o kurşunlar sadece ruhları vuruyor
İnan herkes gibi ben de atlardım en önden mevzilere
Ey bendini aşmış nehirlerin sevdası
Kendi tevatürünü yaydın bunca asır
Bu toprakların çorak ve kuru havasından nem almış her bir çocuk
Senin için biriktirdi gazete küpürlerini..
Sonrasında ben
ki
-farkındalık tezahürünü anlam çizgisine koymamış olanlardan-
Bu suların kahrında boğulmak için yüzüyorum.
Kulaçlarım gittikçe derinleşiyor.
Nefesim bile kendine bir yol çiziyor
içinde sen olmayan.
ve sana
vadedilmiş yangınları bırakıyorum yalnızca
Bu kara sevdadan kaçmak istiyorum
bir katliamın son şahidi olmuş gibi
yağmurların ruhuna işlediğini fark etmiş şair gibi
ama anlatamıyorum
belki de bir tek sana.
Yorumlar
Yorum Gönder