Aheste
İkiydik bir olamadık
farzı misal yol sofrasına oturduk da
hancı kaşığı kaybetmiş ve de
derler ki ikiydik bir olamazdık
söylene söylene ilerleyen bir evsizin tekrarına düşmüş bir kaç sözden ibaret gibi geldi o an hayatım
Bazen gitmek istiyorum
Buradan
Bu şehirden
Loş sokaklarına artık hayran kalamıyorum bu keskin, sert çizgilerin
şimdilerde
Karşılaştığım her bir köşe
Hatta bu köhne bar bile
Anımsatıyor bana o eski esintileri
An be an üzülüp kırılıyor bu diyarda insanlar
bu düzenin
bu yağlı ve kirlenmiş dişlilerin arasında
üç kuruşluk mahlukatlar olarak bizler
Yarım ve yalnız bırakılıyoruz
Yalanlar söyleniyor mesela
Sanki çok lazımmış gibi
vaad edilmiş topraklara atfediyoruz iltifatları..
Kendimi bir şarkının içinde buluyorum nedense sonra
Nakaratta yakalıyorum hüzne batmış duygularımı
Çekip çıkarıyorum kendimi
didinip tekrar nakaratın başına getiriyorum hislerimi
Ben bu kısacık hayat dönemimde
Dinlemekten yorulduğunu yalanlar topladım başucu defterime..
Göz yummalarımdan
Unutmalarımdan veya unutmuş gibi yapmalarımdan
Yahut mutluymuş gibi yaşamaktan.
keşke
biraz evsiz olsaydım
yerim yurdumdan sürgün edilmişim
nefretle ekilmiş bir bahçenin çocuğuyum ben
artık sizin yüzünüz olamam
üstü ve altı neyse kalsın
bu böyle gelmiş
varsın böyle de yolunu bulsun bu nehir..
Yorumlar
Yorum Gönder