Ben rüzgarımla büyürken..

Elleriyle bir renk paletini süslüyordu.

azar azar getirdi her şeyden;

öncesinde darwinist bir yaklaşım ile tanıttı duyguları 
çoşkulu bir girişi öfkeyle bulanmış bir tiksinti ile sonlandırdı 

ardından

biraz geçmiş, bir süre sessizlik, çareler ve en sonunda bolca çaresizlik

göğsümden bir nefret filizlendi.

Gözlerimi kapattı bütün sözlerin

sonrasında gene gelip gittiler tabi limana

sonuçta bütün denizcilerin uğrak yeriydi yaşlı adam ve sohbetleri..

Nedense korkmamıştım o gün

bir tutam kızıllığa ve sahte gülümsemelerle karşı çıkmak istememiştim sana

belki de kireç kokulu şehrine dönme arzun hoşuma gitmişti 

bilemiyorum zira

Ayaklarıma karalıklar indi

ayaklarımdan anladım bütün bu telaşı ben

çünkü bilirsin

bazen yalnızca durdurmak isterdik zamanı

mesela ölüme çıktığında sokaklar

ve surlardan asılınca insanlık

şehirleri ateşe vermemiz gibi..

bir ninni süslerdi gecemi 

gecelerimi sana verdim.

ne olur çalma benden beni

baş etmeye başlamam gerekiyor.

Büyümekle başa çıkabilmem gerekiyor

zira olgun sözler verdirdiler bize

sanki tüm dünya bize dönecekmiş gibi

çevirdik bakışlarımızı onlara

biraz turuncu biraz kan kokan cüceleri izledik

nedense kin tutmak istemedim 

isteseydim de yapamazdım 

zaten

hoş ben bu tanrılara feda edileli çok oldu sevdiğim.

Bir bilsen neleri yüklediler sırtıma

inan nefeslerimiz sayılı gibi sevişirdik belki de.

Olur olmadık şeyler söylettirmezdin bana 

ya da daha erken bırakırdım sigarayı 

yüreğimizden daha soğuk şeyleri içmezdik belki de. 

neyseki

griliklere karışıyor yine kıyafetlerim

klişeleşmiş bir önsözden fazlası olmak istedim sadece.

Sonuçta bütün bu yıldızlar

diz çökmüştü karşımızda

o an çığlıklara boğulsaydı da zaman

duysaydık bizi neler büyütecekti 

Ah bir bilebilseydik sesimiz hangi katranlı kedere rahim olacaktı

nefret yüklü omuzlara sığınmazdık belki de.

Efendiler ! bırakınız unuttuğumuz gibi kalsınlar

demezdim sonrasında

sonsuz bir uykuya gebe rüyalara dalmazdık.

.



.

Koyu kızıl limanda

küflü ve köhne kulübenin önünde 

ya da bir şehrin çalkantılı telaşında 

unutsaydım ruhumu..

Yorumlar

Popüler Yayınlar