Genç ve Siyah

 Sular yavaşça yükseliyordu

kasaba sakinleri turunculukları alıp siyahlar ile karşılıyordu geceyi..

Ben o gün,

Yüzleşmek için bütün çığlıklarla 

Gözlerine bakıyordum.

Beton bir ağırlık çökmüştü sanki bakışlarına

Ve serçeler yeşilliklerin arasında kaybolmaktaydı

Mürekkebi solmamış bir kağıttan ninniler okuyordun

Seferlerinden dönmüş

Solgun yüzlü kaptanlar hüzünle selamlarken limanı..

-

-

Ve bir serzenişle selamladı geceyi denizci

Yaşlı adam taburesini alıp yıkık dökük kulübesine doğru yol alırken

Ben orada o titrek ateşin başında 

serin çığlıklı uykularına nöbet tuttum her gece..

Sonrasında bir sevinç geliverdi

Daracık sokakların denize açılan o serin taraflarından

Meğerse neşeli ayak seslerin kaplamış şehrin beton kaldırımlarını

Göçmen kuşların yuva yaptığı o eski mavi boyalı evin önünde

Menekşeleri severken fark ettim

Nasıl da özlediğimi

Yüreğim duman olmuşken 

Ateşlere attığın zamanları

Neyse ne geçiştirmelerini atıp üstüme

sığıntı umutların omuzlarına girerek belki de

dumansız gemilerin peşi sıra yol aldın..