Tarçınlı bir sonbahar

Yazık oldu Süleyman efendiye..

Ardında yarım bardak bira ve yeni alınmış bir paket sigara bıraktı.

Öldüğü gündü bugün, nefes almaya başlayarak

kendi halinde sakin müzikli ve az insanlı bir yerde bulundu ruhu

zaten bedeni hep orda burdaydı çok da fark etmediler.

Bir cenaze tertip edildi akşam vakti

bir imam bir denizci ve de yaşlı adam katıldı aksayan ve bazen yarı yolda bırakan ayağına rağmen

Gözleri bulutlandı yaşlı adamın 

O son bindiği gemide kaybetti kendini garibim diye haykırdı.

sesi soğuk karanlıkta yumuşakça yayıldı sokağa

Gece sakince inerken bu gri şehre

biraz hüzünlendi denizci

hatta biraz matem bile tutar gibi oldu

tüm dedikleri de epi topu buydu

imamı da kovdular sonra

yaşamında yanında olmayan bir tanrının ölünce neden yanında olmasını istediğini sordu ve gönderdi yaşlı adam.

cebinde kalan son parayı vererek

yıllar sonra ilk defa eli sigaraya gitti bizim ihtiyarın.

-böyle olmadı be dedi.

dedi ama biliyordu ki ne o ne de oraya bedeni koyulmuş o zerdüş başka türlü olamayacağını...