Ardıçla söyleşirken..

Ve sadece biraz olsun dinlenmek istemişti sadece

Ürkek gözleriyle onu süzen o nadide turunculuğa bakarak bitirdi cümlesini

Durdu onu izledi

Heyecanlıydı sakinleşmeye çalışıyordu elleri üşümüşü avuç içlerine bastırdı tırnaklarını

Nefesleri derinleşti

Durdu

Ona baktı

Yıllardır tanıyor gibiydi

Epi topu bir kaç gündür görüyordu oysa ki

Biraz gülümsedi

Sarıldı

O da sarıldı

Sıcak ve huzurlu bir his kapladı odayı

Sanki hiç bitmeyecek gibi olan o histen ayrılırken bedenleri

Gözlerinin içine baktı

Sanırım esiri olmuştu o açık renklere

Dudaklarını aradı gözleri

Bütün yüzünü inceledi yavaşça

Kan kırmızı dudaklarından öptü

Narindi

Zaman o an duracak gibiydi onun için

Dudakları kupkuruydu

Bir garip oldu içi

Döndü sigarasını aradı gözleri

Masada bir yerlerdeydi

Uzanıp almak istedi

Dönüp baktı o an

Yüzünde hüznün o ufak mimiğini görür gibi oldu

Paketi aldı sigarayı yaktı sakince

Bırakıcam dedi kendine

İçten içe haykırdı belki de

Onun için değildi

Hayır bu onun için olamazdı

Ondaki kendisi içindi

Olsa olsa bunun için olurdu zaten

Bir nefes daha aldı sigaradan

Duman içinde dolaşırken

Ona baktı

İzledi korkak gözleriyle

Her şeyiyle ona ait oldu

Ruhunu bu dalgın denize bıraktı o an

Arkasından yaşlı bir ses yükseldi

Çevirdi başını

Yaşlı adam karşısındaydı

Yüzünde gülümseme vardı

Garipti

Yıllardır tanıyordu onu

Nadiren de olsa böyle gülerdi

Sevindi

Sanırsam doğru bir şey dedi

Dönüp o hayalin rüzgarıyla

Bulutlara ve gökyüzüne ait o gözlere daldı

ve aralandı ruhu kaybolurken soğuklara..