Bir göz hizası
Savur o kızıl saçlarını ve dağıt ardında
Kirlenmiş paralar ve sararmış kağıtlarla dolu bu ahşap
masayı
Her an
giderek ıslanan bu sokakları izlerken
ve de damlaların cama vuruşunu yüreğimde hissederken
Gözlerimi kapatmak istiyorum
Adım adım uzaklaşıyoruz
Biliyorum
Adını dilime sakladım ruhuma esir olmuş hüznün açıyor
umarsızca bir gülümseme ile eski defterlerimi
Ve bir anda boşanıyor yağmur
Damarlarımızdan akıp gidiyor an be an
Sonra sen çıkıyorsun bir sokak lambasının ışığı yansırken
odama
Ben kayboluyorum ay kalıyor geriye
Belki de adım kalıyordur geriye ruhum ve arta kalmış
umutlarım çekip gitmiştir uzaklara
Çok uzaklarda sayılan bir kentin
Surlarından idam edilmiştir
saçlarım ve dağınık mevzularım
Bilmem nedendir bu meczupluk kaldı ki bende
Kim getirdi beni bu dervişliğe
Ben kimdim ki
Kim oldum
Sormaktan korktuğum soruları
Suratıma çarpma
bilirsin vura vura öğrendim ben
kafamı kayalıklara
Ben ki
Sahile vurmuş yorgun bir gemiyim
Bu limandan ben gittim belki de
Ama sen neden kaldın
Biliyorsun ki gelmek
Sadece gidenlerden sorulan bir hesap tutumudur.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
Yorumlar
Yorum Gönder