Bilindik bir şarkının unutulmuş resmi

Karanlık bir yolun o bilindik kıvrımlı sonunda

Bir menekşe misali yapraklarını baharı bahane edip açmış sonrasında hüzünlü bir yaza kucak açmıştın.

Devrilip ayağa kalkmış ve yeniden denize açılmak için gün sayarken

Renklerinle tanıştım.

Ve bir yağmur başlardı o an viranelerde

Aç ve susuz kalmış ruhuma dair son dumanlar

Çekip gitmek dışında hiçbir şey öğrenmemiş yırtık bir korkuyla beraber

Gitti sonra ardında bıraktı serçeleri

Çınarda biraz ağladı ama izin vermedi  limanı yakmaya

Parça pinçik, örtülmüş ve biraz tozlanmış o arka odada

Son kez hesaplaşmak için bir kere daha

Kuşanılan o ağır hesaplı kelimelerle beraber ayrıldık o akşam

Artık sadece sen vardın

Ve bu bütün rutinlerin dışında tamamiyle monoton olan hayatım.

Saçların takıldı biraz

Az biraz hatırlıyor gibiyim gülümsemeni

Islak bir gecede

Körelmiş hislerimi avuçlarımda toplayıp senin önüne sermiştim.

Sonra limanda beklemiştim

Göçmen kuşlar ve kızıllığıyla sabahın

İnatla devam eden bu şarkıda

Son notaya basmanın zamanı gelmişken

Ve gri kuzgunların farketmeksizin anladığı

Fakat çoğu zaman kimsenin unutmadığı bir koku var ellerinde

Kelimelere sığınmaktan yorgun düşmüş

Kaybetmiş bu kaleyi ve kaçırılmış zindanlardan

Sert duvarlara yumruklarıyla ahenk oluşturan fakat şimdi

Anımsasak da hatırlayamadığımız o yaşlı adamı

Sadece sen özlerdin bir akşam otururken bir sofrada

Ve turuncular esir alırdı seni o keyfi gecede izlerken kendimizi.

Şimdi burada seni sevsem ne yapabilirsin ki ?

Nabzının dakikada kaç attığını ezberlemiş olsam

Gözlerinin o açık ve koyu karışımına köprüler oturtmuş dahi olsam

Ya da en kolayından ellerini saçlarına koyduğunda

Sıcak bir odada beslenmeyi bekleyen bir kedi olmuş olsam

Ne olurdu

Ya da sil baştan yazsak kahverenginin tanımını

Ardından uçurtmalarla gökyüzüne yaysak bütün bilmediklerimizi

Sadece seni sevsem ne yapabilirsin ki

Onlarca detayın hepsine ait olsam, hepsinde kaybolmuş olsam bile

Bir şeylerin korkusuyla sana sarılsam mesela

Titrer miydin ruhumun soğuğundan

Ya da kaçar mıydın

Yağmurlu bir günde şehir sakinlerinin bir saçak altı bulma umuduyla sağa sola koşturmasına benzer

Ve sessiz bir çığlık gibi yardım istercesine

Şimdi seni sevmişsem

Buna ne yapabilirsin ki ?