Turkuaz
Karanlığın gelişini seyretmek için insanlar toplanmıştı gene bir yerde.
Şehir hayatının esefli kokusunu üstüne almış bir evsiz
Bu günbatımını bir huzursuzluk ile karşılamıştı.
Açlığını bastırmak için bulduğu kuru ekmekler ve üstüne örttüğü plastik örtü onun için yeterli değildi anlaşılan.
Bankta oturan bir çift bu kendinden devrik süreci fark etmiş olmalı ki ellerindeki eşyaları verdiler iyilik yapma gururuna kapılıp.
Bu hikayeyi dumanımla karşılayıp devam ettim.
Herkesle birlikte olmama rağmen
orada
bu turuncunun siyaha vedasında
önceliğim gene başkaydı elbet.
Sanki o öyle bir yerindeydi ki evrenin
Dünyadaki neşenin kaynağı oydu
Ay bile onun ardında
Güneşe özenmiş ve kendini bir sarılıkla bezemişti
Gecenin soluk ve sert tonu beyaz yüzünden sekip
Kedere gidiyordu
Onun ardında kalan her yer onu anlatmak için renklerini ve desenlerini değiştiriyordu adeta
Bunun hayranlığını seyretmesi sadece bana kalmış bir muziceydi sanki.
Donuk bakışlarını umutsuzca algılama gafletinde bulunsaydım eğer
Gülümsemeleri arasındaki acı tatlı kıvrımları fark edemezdim.
Yorumlar
Yorum Gönder